Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, İsrail’in Gazze’ye saldırılarına ilişkin, “Uluslararası toplum halkımızı bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı. Maalesef, bazı taraflar açıkça katilleri destekledi.” dedi.
Filistin’in Ankara Büyükelçiliğince düzenlenen “29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü” etkinliğine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi Direktörü Yasser Ahmed Hassan, Arap Birliği Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Abdulhamid Hamza, üst düzey yetkililer ve çok sayıda davetli katıldı.
Mustafa, 106 yıldır acı çeken Filistin halkıyla dayanışma gününde bir arada olduklarını belirterek, acıyı nesilden nesle geçirdiklerini ve bu yıl da tarihe yenilerinin eklendiğine dikkati çekti.
Tarihin yaşananları ve işlenen suçları yalnızca “sömürgeciliğin zalimliği” olarak kaydetmeyeceğini belirten Mustafa, bunun yaşamak ve dayanmak için kararlılıklarının direncini de göstereceğini ifade etti.
Mustafa, Filistinli Arap Müslümanlar ve Hristiyanlar olarak topraklarında kalacaklarını ve insanlıklarına bağlı olacaklarını vurgulayarak, “İnsanlığını kaybetmiş olanlara insanlığımızı kanıtlamak zorunda değiliz.” dedi.
50 günden fazla süredir uluslararası topluma İsrail’in katliamlarını ve sistematik yıkımlarını durdurmaları için çağrı yaptıklarını kaydeden Mustafa, “Ancak uluslararası toplum halkımızı bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı. Maalesef, bazı taraflar açıkça katilleri destekledi.” ifadelerini kullandı.
“Bizler, toprağımızda köklenmiş olarak kalacağız”
Arap Birliği Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Hamza da Filistin halkının 106 yıldır nesilden nesle aktardığı sıkıntıları, yaşadıkları zulmü ve faşizmin yüzüne karşı duruşunu hatırlattı.
Hamza, Filistinliler olarak yerleşimci sömürgecilerin şiddetine tahammül ettiklerini, yapılanların hikayesini anlatmanın sömürünün caniliğinin tescili olduğunu söyledi.
“Bizler, toprağımızda köklenmiş olarak kalacağız, Araplar, Müslümanlar ve Hristiyanlar olarak insanlığımıza bağlı kalacağız. İnsanlığını kaybetmiş olanlara insanlığımızı anlatmaya ihtiyacımız yok.” diyen Hamza, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uluslararası toplum 1947’de İsrail’in kuruluş miladı ile birlikte Filistin devletinin kuruluşu ile ilgili bir karar almadı mı? Filistin, beyaz bayrak çekmeyecektir. Kendisini hayal kırıklığına uğratanları da yanında duranları da unutmayacaktır.”
Hamza, ayrıca kardeş Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Dışişleri Bakanlığına, Türkiye Büyük Millet Meclisine, siyasi partilere ve sivil toplum kuruluşlarına Filistin halkının yanında durdukları için özel teşekkür etti.
“Örgüt tarihindeki en büyük personel kaybımızı yaşadık”
ILO Türkiye Ofisi Direktörü Hassan da Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünde burada bulunmaktan onur duyduğunu dile getirerek, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ifadelerini şöyle alıntıladı:
“Uluslararası Dayanışma Günü, Filistinlilerin tarihinin en karanlık bölümlerinden birinde geldi. Bölgeyi acı ve ızdırapla kaplayan ölüm ve yıkımdan dolayı dehşete uğradım. Gazze’deki Filistinliler insani bir felaketten dolayı acı çekiyor. Neredeyse 1,7 milyon kişi zorla evlerinden edildi ve kimse güvende değil. Kudüs dahil işgal altındaki Batı Şeria’da da risk artıyor. Sevdiklerini kaybeden binlerce aileye de başsağlığı diliyorum. Buna Gazze’deki Birlemiş Milletler ailemizin üyeleri de dahil, örgüt tarihindeki en büyük personel kaybımızı yaşadık.
Bugün, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmanın tasdik edildiği bir gün ve bu da uzun süreli insani ateşkesin başlaması, yardımların girişinin kısıtlanmaması, esirlerin serbest bırakılması, sivilleri korunması ve uluslararası insancıl hukuk ihlallerinin sona ermesiyle başlamalı. İşgalin ve Gazze ablukasının sonlanmasını talep etme konusunda birlik olmalıyız.”