ANTALYA (İGFA) – Bünyesinde yüzlerce tür barındıran ve Akdeniz’de kıyı balıkçılığından elde edilen su ürünlerinin yüzde 80’ine yuva olan deniz çayırlarını korumak için “Akdeniz’e Nefes Programı” kapsamında Kaş’ta 100 şamandıra atıldı.
Aynı zamanda ekolojik resif işlevi görecek şamandıralarla tekneler tarafından yoğun olarak kullanılan deniz ekosisteminin korunması hedefleniyor.
Deniz ekosistemlerinin korunması ve denizel kaynakların daha iyi yönetilmesi amacıyla hayata geçirilen Kaş Akdeniz’e Nefes Projesi Kaş’ta gerçekleştirilen basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu.
Denizlerin akciğerleri olarak görülen deniz çayırları ekosistemini korumak için yola çıkan proje kapsamında deniz biyoçeşitliliği açısından Doğu Akdeniz’deki önemli noktalardan biri olan Kaş’ta kurulan ekolojik şamandıra sistemi, deniz çayırlarına en çok zarar veren uygulamalardan biri olan tekne demirlemelerinin önüne geçecek.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarım İlçe Müdürlüğü’nün teknik öncülüğünde Kaş kaymakamlığı liderliğinde, HSBC’nin finansal katkıları ve WWF-Türkiye’nin teknik destekleriyle gerçekleşen Kaş Akdeniz’e Nefes Projesi kapsamında, uzun dönemli bilimsel izleme çalışmaları ve teknik değerlendirmelerle belirlenen alanlara 100 ekolojik şamandıra yerleştirildi. Projeyle sadece doğanın ya da denizel biyoçeşitliliğin değil, yerel balıkçıların, değerlerin, kültürün ve ekonominin korunması da hedefleniyor.
Deniz çayırları, Kaş’ın nefes alabilmesi için de büyük öneme sahip. Deniz çayırları içinde önemli ve kritik türlerden biri olan Posidonia oceanica, sıfır-kırk metre derinliklerde yetişiyor ve Akdeniz Havzasında 2,5 ila 5 milyon hektarlık bir alanı kapladığı tahmin ediliyor. 2015 yılında yapılan bir çalışmada sadece Akdeniz’de yaşayan Posidonia oceanica’nın 25 ekosistem hizmeti sağladığı tespit edilirken bölgedeki varlığı, insan nüfusu için birçok fayda sağlıyor.
Deniz çayırları yaklaşık 30 yıl boyunca çok yavaş büyüyor; bu süreç teknelerin demirlemesi, kirlilik gibi insan faaliyetleri nedeniyle sürekli zarar görüyor. Bu deniz çayırı türü, tüm Akdeniz’de uluslararası anlaşmalarla (Bern ve Barselona Sözleşmeleri) korunuyor. Ancak deniz çayırlarının bulunduğu alanlar tekneler tarafından da yoğun olarak kullanıldığı için deniz çayırlarının yakın gelecekte yok olmasını önlemenin tek yolu ise demirleme uygulamalarının acilen durdurulması.